14. Yüzyıldan Beri Hiç Değişmeyen, Kuzeyin Kanallar Şehri: Brugge, Belçika!

Belçika gezim sırasında en çok merak ettiğim, görmek istediğim şehirdi Brugge! Gerek okuduğum gezi yazılarından, gerek duyduklarımdan dolayı beklentim gerçekten yüksekti bu şehir için. Kuzey bölgesinin parlayan yıldızı desek olur Brugge için. Özellikle In Brugge filminden sonra ünü daha da artmış. Hala daha çok popüler bir turist destinasyonu olmasada (ki böylesi daha güzel bence) keşfedilmeyi bekleyen bir şehir. Brüksel - Amsterdam arası bir tur planınız varsa kesinlikle Brugge gezisini de rotanıza ekleyin.
http://feelgrafix.com/data_images/out/28/986201-bruges.jpg
Brugge, Belçika'da Flaman bölgesinin en büyük şehri ve başkenti. Şehir merkezi tamamen Unesco Dünya Mirasları listesinde. Şehir kanallarla çevrili olduğundan Kuzeyin Venedik'i olarak anılsada ben pek katılmıyorum bu benzetmeye. Her iki şehrin de kendine özgü farklı havaları var. Brugge için bir diğer önemli ayrıntı da II. Dünya Savaşı sırasında hiç hasar almamış olması. Böylelikle şehirde bulunan tüm tarihi yapılar orjinal halleriyle günümüze kadar gelebilmiş.
Biz de Brüksel'den tren ile önce Gent'e geçip orada yarım gün geçirdikten sonra günün geri kalanını Brugge'de geçirmeye kadar verdik. Tren daha önce bahsettiğim gibi 25 yaş altı olanlara GoPass1 şeklinde tek yön 6 euro! Aynı biletle Gent'te inip, şehri gezip tekrar Brugge'e devam edebilirsiniz. Brugge istasyonunda çantanızı, valizinizi tüm gün için 4 euro'ya bırakabileceğiniz emanet kasaları mevcut. Ayrıca istasyon içindeki turist ofisinden haritanızı ve gerekli bilgileri edinebilirsiniz.
İstasyon ile merkez yürüyerek 15-20 dakika civarında. Şehir için söylenebilecek en güzel tavsiye. Kafanıza göre, haritada nereyi gözünüze kestirdiyseniz, nereyi duyduysanız oraya gidin. Şehir, harita üzerinde büyük gözüküyor ama yürüyerek gezilebilecek büyüklükte. Şehir içi ulaşım otobüsle sağlanıyor (Akşam 20.00'a kadar) ama hiç önermiyorum. Yorucu olacak belki ama keşfetmenin güzel yanlarından biri de bu. Ama yinede belli merkez noktalardan bahsedecek olursak:

- Burg Meydanı: Şehrin yönetim merkezi olan meydanda yan yana dizilmiş, gotik mimariye sahip hükümet ve belediye binaları bulunmakta. Şehrin bir diğer kalbi diyebilirim..
- Belfort Çan Kulesi: Yapımı 1240 yılında tamamlanan kulede şehrin simgesi durumunda. Eskiden belediyeye ait arşivlerin saklandığı binada büyük bir yangından sonra arşivlerin büyük kısmı yanmış ve yangından sonra kule tekrar restore edilmiş. 83 metre uzunluğundaki 366 merdiveni bulunan kulenin tepesine çıkabilmek mümkün.

- The Markt (Çarşı): 10.yy'da kurulan bu çarşı, 1200'lü yılların başında düzenlenen ilk fuarla uluslararası bir üne kavuşmuş. Tüm etkinliklerin ve sosyal aktivitelerin yapıldığı çarşı meydanı, günümüzde Çarşamba Pazarı ile Noel Pazarına ev sahipliği yapıyor. Belfort Kulesi bu meydanda bulunmakta..
- The Church of Our Lady (Bizim Leydi Kilisesi) ve Brugge'lü Madonna: Tarihi 13. ve 14. yüzyıllara dayanan kilisenin kule yüksekliği 122.3 mt ve bu özelliği ile şehrin en uzun yapısı. Ayrıca Almanya'daki St. Martin Kilisesinden sonra dünyanın en uzun tuğla kulesiymiş. Kiliseyi önemli kılan bir diğer unsur da ünlü sanatçı Michalengelo'nun yapmış olduğu Brugge'lü Madonna (The Madonna of Bruges) eseri. Eser çocuk İsa ve Meryem'i tasvir etmekte..
- Aziz Salvator Katedrali

- Kutsal Kan Bazilikası (Basilica of the Holy Blood)

- Brugge Beginaj Yapıları (Ten Wijngaerde)

Dediğim gibi Brugge plansız şekilde gezilebilecek -gezilmesi gereken- bir şehir. Her köşesinden ayrı bir fotoğraf karesi yakalayabilirsiniz.







Bazı tavsiyeler vermek gerekirse;

- Markt ve Burg Meydanları zaman geçirmek, ufak sokak performanslarını izlemek, cafelerde oturup dinlenmek için ideal.
https://www.bestwallpapers-hd.com/web/wallpapers/brugge-belgium-wallpaper/1366x768.jpg
- Kanal turu yapın. Yaklaşık 30 - 40 dakika süren turun ücreti 7 euro.
- Bisiklet kiralamak güzel bir alternatif. Çünkü şehir tamamen düz ve pedal üzerinde gezmenin havası ayrı.
- Fayton gezisi yapabilirsiniz. 4 -5 kişilik faytonlarda kişi başı 6-7 euro'ya yarım saatlik bir tur yapabilirsiniz.
- Türkçe'ye Aşk Gölü olarak çevrilen Minnewater çimlerin üzerinde dinlenmek, sakince yürüyüş yapmak için ideal bir park.

- Bira içmek için gittiğimiz, çok turistik olmayan ve çok beğendiğim bir mekan olan De Garre 'ı kesinlikle tavsiye ediyorum. Servis, biraların tatları ve atmosfer olarak çok hoşuma giden bir mekan oldu. Bulması biraz zor olabilir. Çünkü küçüçük bir sokaktan içeriye girerek ulaşıyorsunuz mekana.
- Diğer Belçika şehirleri için bahsettiğim gibi Brugge'de de bira, çikolata, waffle ve patates kızartmasının tadına varın. Sadece tüm biraları tatmak için (bakınız içmek değil tatmak diyorum) 1 ay lazım! :)

Ertesi gün sabah havaalanına gitmek için servisim vardı. Flibco Shuttle'ın Brugge - Gent - Charleroi Havaalanı arası çalışan servisleri var. Tren istasyonun arkadasındaki otoparktan kalkıyor. Fiyat internetten alırsanız 17€, otobüste alırsanız 20€. Yaklaşık 1saat 15dakika sonra havaalanına varıyorum ve Selanik uçuşu için bekliyorum. Sağolsun Leffe'de beni yalnız bırakmıyor. :)
Brugge, Belçika - Hollanda gibi veya o bölgeye herhangi bir seyahat planınız varsa uğranmasını şiddetle tavsiye ettiğim güzel bir şehir. Çılgın gece hayatı vs. gibi aktiviteler beklemeyin. Tabiki üniversite öğrencilerinin takıldığı bar ve mekanlar var ama şehir genellikle huzur ve sakinlik üzerine kurulmuş. Kısacası gidilip görülesi, yenilip özellikle içilesi güzel bir destinasyon.

Sağlıcakla kalın, gönüllü kalın.

0/Yorumlar

Daha yeni Daha eski