Merhaba!
Bir önceki yazımda Brüksel'den bahsetmiştim sizlere. Dolu dolu bir günü Free Walking Tour'da tanıştığım arkadaşlarla birlikte geçirdik. Gün sonunda onlara "Ben yarın Gent ve Brugge gezisi yapacağım, size uyarsa katılın." diye bir teklif sundum. Onlarda kabul etti ve böylelikle Gent için biletlerimizi almaya istasyona gittik. Bilet, 25 yaş altındaysanız tek yön için 6 euro. Birimiz 27 yaşında olmasına rağmen (küçük gösteriyordu.) biz yinede ona aynı bileti aldık. Kontrolde ise kimse sormadı kimliğini. Gent'e bilet alırken Brugge bileti diye alın çünkü aynı istikamet üzerindeler ve Gent'te inip gezip tekrar aynı biletle Brugge'e geçebilirsiniz ki biz de öyle yaptık. :)
Brüksel Central Station (Merkez İstasyon)'dan başladık biz yolculuğumuza. Yaklaşık 30-35 dakika sonra ise Gent'e vardık. Ben çantamı istasyondaki locker (kasalara) 4€ karşılığında (tüm gün) bıraktım. İstasyon ile merkez arası yürümek için biraz uzak. İstasyonun hemen dışındaki duraktan Tramvay-1'e atlayıp Korenmarkt Durağında inin ve başlayın turunuza. Biz önce harita edinip ve bazı bilgiler almak için turist ofisine uğradık. İsterseniz Free Walking Tour (Ücretsiz Yürüyüş Turu)'a hergün 13.00 'da başlıyor ve yaklaşık 2 saat sürüyor. Biz zaman sıkıntımız olduğu için kendimiz gezmeye kadar verdik. Gent ile alakalı çoğu şeyi görebilmek için 3-4 saat yeterli olacaktır. Görülmesi gereken yerleri sıralayacak olursam;
Belfry Tower (Belfry Kulesi): Eskiden düşman yaklaşınca şehirdekileri uyarmak için kullanılan 91 mt. uzunluğundaki kule şuan şehrin silüetini görmek için ideal bir nokta. Ayrıca kule Unesco Dünya Mirası Listesinde yer alıyor.
St. Bavao's Katedrali: 942 yılında Romanesk ve Gotik mimariyle inşa edilen katedral Belfry'ın hemen arkasında kalıyor. Görmeye değer..
St. Nicholas Kilisesi: Şehrin en önemli sembollerinden biri olan kilisenin inşaası 13.yy'da tamamlanmış ve en belirgin özelliği gotik mimari kullanılmış olması. Biz oradayken bakımdan dolayı kapalıydı ve içerisini gezme fırsatımız olmadı.
Graslei: Burası Gent'in en güzel fotoğraflarını yakalayabileceğiniz bir nokta. Gerek kanal çevresindeki tipik Belçika evleri ve yapıları gerekse atmosferiyle huzurlu biryer. Akşamüstü içeceklerinizi aldıktan sonra kanal kenarına kurulup keyif yapabilirsiniz. Ayrıca isterseniz kanal turu için tekne kiralayabilirsiniz.(Yaklaşık 45dk - 7€) Öğrendiğim kadarıyla burası bazı seyahat dergilerinde "Avrupa'nın en güzel şehir manzalarından biri" seçilmiş.
Gravensteen Kalesi: Alışılmışın biraz dışında olarak şehrin tam ortasında bulunan bu kale 12. yy'da Kont Philip tarafından yaptırılan kale Graslei Nehri'nin hemen yanına kurulmuş. Zamanla hapishane, adliye sarayı gibi görevleri üstlenmiş olan kale şuan sadece ziyaretçilere açık bir müze olarak kullanılıyor. Giriş ücreti normal 10€, öğrenci ise 6,5€. Öğrendiğim ufak bir bilgi ise; kale birkaç sene önce şehirdeki öğrenciler tarafından işgal edilmiş ve bir süre öğrencilerin kontrolünde kalmış. Sonunda polis tarafından yapılan baskınla kale tekrar geri alınmış. Bu olayın sebebi ise şehirdeki barların biralarda fiyat arttırımına gitmesiymiş?!?!
Graffitistraaje (Werregarenstraat): Burası tam Instagram yada Facebook profiliniz için güzel fotoğraflar alabileceğiniz bir nokta. Birçok farklı tarzda graffiti görmek mümkün. Yaklaşık 300mt olan sokağı baştan sona dolaşmanızı öneriyorum.
Design Museum (Dizayn Müzesi): Zamanımız kısıtlı olduğu için içine giremedik ama retro dizayn ürünlerine meraklı olanların sevebileceği bir nokta.
VrijdagMarkt: Gent'in kalabalık ve canlı noktalarından biri. Çevresinde birçok restoran, kafe ve bar bulunan bir meydan. Haftanın belirli günü ikinci el pazarı kuruluyormuş. (Denk gelmedik, bilemiyoruz ama Vrijdagmarkt, cuma pazarı demek olduğu için cuma günü olması muhtemel..)
Gent için söyleyebileceklerim bu kadar. Belçika'ya yolunuz düşerse uğramaya değer bir nokta. Brüksel'e de Brugge'e de yarımşar saat uzaklıkta bulunan şehir sizi tatmin edecektir. Yeme içme konusunda yine geleneksel Belçika tatları olan patates kızartması, çikolata, waffle ve biranın dibine vurabilirsiniz.
Sıradaki durak: Brugge!
Bir önceki yazımda Brüksel'den bahsetmiştim sizlere. Dolu dolu bir günü Free Walking Tour'da tanıştığım arkadaşlarla birlikte geçirdik. Gün sonunda onlara "Ben yarın Gent ve Brugge gezisi yapacağım, size uyarsa katılın." diye bir teklif sundum. Onlarda kabul etti ve böylelikle Gent için biletlerimizi almaya istasyona gittik. Bilet, 25 yaş altındaysanız tek yön için 6 euro. Birimiz 27 yaşında olmasına rağmen (küçük gösteriyordu.) biz yinede ona aynı bileti aldık. Kontrolde ise kimse sormadı kimliğini. Gent'e bilet alırken Brugge bileti diye alın çünkü aynı istikamet üzerindeler ve Gent'te inip gezip tekrar aynı biletle Brugge'e geçebilirsiniz ki biz de öyle yaptık. :)
Brüksel Central Station (Merkez İstasyon)'dan başladık biz yolculuğumuza. Yaklaşık 30-35 dakika sonra ise Gent'e vardık. Ben çantamı istasyondaki locker (kasalara) 4€ karşılığında (tüm gün) bıraktım. İstasyon ile merkez arası yürümek için biraz uzak. İstasyonun hemen dışındaki duraktan Tramvay-1'e atlayıp Korenmarkt Durağında inin ve başlayın turunuza. Biz önce harita edinip ve bazı bilgiler almak için turist ofisine uğradık. İsterseniz Free Walking Tour (Ücretsiz Yürüyüş Turu)'a hergün 13.00 'da başlıyor ve yaklaşık 2 saat sürüyor. Biz zaman sıkıntımız olduğu için kendimiz gezmeye kadar verdik. Gent ile alakalı çoğu şeyi görebilmek için 3-4 saat yeterli olacaktır. Görülmesi gereken yerleri sıralayacak olursam;
Belfry Tower (Belfry Kulesi): Eskiden düşman yaklaşınca şehirdekileri uyarmak için kullanılan 91 mt. uzunluğundaki kule şuan şehrin silüetini görmek için ideal bir nokta. Ayrıca kule Unesco Dünya Mirası Listesinde yer alıyor.
St. Bavao's Katedrali: 942 yılında Romanesk ve Gotik mimariyle inşa edilen katedral Belfry'ın hemen arkasında kalıyor. Görmeye değer..
St. Nicholas Kilisesi: Şehrin en önemli sembollerinden biri olan kilisenin inşaası 13.yy'da tamamlanmış ve en belirgin özelliği gotik mimari kullanılmış olması. Biz oradayken bakımdan dolayı kapalıydı ve içerisini gezme fırsatımız olmadı.
Graslei: Burası Gent'in en güzel fotoğraflarını yakalayabileceğiniz bir nokta. Gerek kanal çevresindeki tipik Belçika evleri ve yapıları gerekse atmosferiyle huzurlu biryer. Akşamüstü içeceklerinizi aldıktan sonra kanal kenarına kurulup keyif yapabilirsiniz. Ayrıca isterseniz kanal turu için tekne kiralayabilirsiniz.(Yaklaşık 45dk - 7€) Öğrendiğim kadarıyla burası bazı seyahat dergilerinde "Avrupa'nın en güzel şehir manzalarından biri" seçilmiş.
Gravensteen Kalesi: Alışılmışın biraz dışında olarak şehrin tam ortasında bulunan bu kale 12. yy'da Kont Philip tarafından yaptırılan kale Graslei Nehri'nin hemen yanına kurulmuş. Zamanla hapishane, adliye sarayı gibi görevleri üstlenmiş olan kale şuan sadece ziyaretçilere açık bir müze olarak kullanılıyor. Giriş ücreti normal 10€, öğrenci ise 6,5€. Öğrendiğim ufak bir bilgi ise; kale birkaç sene önce şehirdeki öğrenciler tarafından işgal edilmiş ve bir süre öğrencilerin kontrolünde kalmış. Sonunda polis tarafından yapılan baskınla kale tekrar geri alınmış. Bu olayın sebebi ise şehirdeki barların biralarda fiyat arttırımına gitmesiymiş?!?!
Graffitistraaje (Werregarenstraat): Burası tam Instagram yada Facebook profiliniz için güzel fotoğraflar alabileceğiniz bir nokta. Birçok farklı tarzda graffiti görmek mümkün. Yaklaşık 300mt olan sokağı baştan sona dolaşmanızı öneriyorum.
Design Museum (Dizayn Müzesi): Zamanımız kısıtlı olduğu için içine giremedik ama retro dizayn ürünlerine meraklı olanların sevebileceği bir nokta.
VrijdagMarkt: Gent'in kalabalık ve canlı noktalarından biri. Çevresinde birçok restoran, kafe ve bar bulunan bir meydan. Haftanın belirli günü ikinci el pazarı kuruluyormuş. (Denk gelmedik, bilemiyoruz ama Vrijdagmarkt, cuma pazarı demek olduğu için cuma günü olması muhtemel..)
Gent için söyleyebileceklerim bu kadar. Belçika'ya yolunuz düşerse uğramaya değer bir nokta. Brüksel'e de Brugge'e de yarımşar saat uzaklıkta bulunan şehir sizi tatmin edecektir. Yeme içme konusunda yine geleneksel Belçika tatları olan patates kızartması, çikolata, waffle ve biranın dibine vurabilirsiniz.
Sıradaki durak: Brugge!
Sağlıcakla kalın, gönüllü kalın.
♥
♥
Yorum Gönder