Alabildiğine Yeşil Bir Coğrafya: Saraybosna!

Merhaba herkese!

Son yazımda Belgrad 'ı elimden geldiğince anlatmaya çalışmıştım. Şimdi ise yavaş yavaş bir sonraki durağımız olan Saraybosna'yı anlatmaya çalışayım..






Belgrad - Saraybosna arası yaklaşık 300 km. Ama sanmayın ki 3- 3,5 saatte gidebiliriz. Daha önce okuduğum bazı yazılarda yolun çok kötü olduğunu vs. yazmışlardı ama kesinlikle katılmıyorum. Tamam hız yapamıyorsunuz ama görsel zenginlik açısından çok güzel.





Sırbistan zaten daha önce bahsettiğim gibi yeşil bir coğrafyaya sahipti. Ama Bosna sınırını geçtikten sonra yemyeşil bir coğrafya sizi karşılıyor. Yol üzerinde seyrederken çok şirin köyler, akarsular, barajlar, mükemmel bir yeşillik, harika bir doğayı yanınıza alarak gidiyorsunuz.


Solumuzda kalan bu baraj gölü ve köy manzarası çok güzeldi.

Bosna' ya girdikten yaklaşık bi 30-40 km sonra yolda uçsuz bucaksız bir trafik görüyoruz. Ağır ağır yaklaştıkça bir tırın yolun kenarına yuvarlandığını, onu kurtarmaya çalıştıklarını fark ediyoruz. Yaklaşık 45-50 dakika burada beklemek zorunda kalıyoruz. :(


Trafik sıkıyor tabi. :)

Saraybosna'ya giderken sürekli yukarı çıkıyorsunuz diyebilirim. Sürekli bir tırmanma var ve rakımın arttığını hissedebiliyorsunuz. Bazı köyler o kadar güzel ki size Karadeniz yaylalarını hatırlatabilir. Şahsen ben yolun uzun ve hız yapamıyor olmamızdan hiç şikayetçi değilim.

Su molası için duruyoruz.






Bu manzaraları aşıp nihayet Saraybosna'ya varıyoruz. Saraybosna yaklaşık yarım milyonluk nüfusuyla Bosna Hersek'in başkenti ve en büyük şehri. Kültürel açıdan zengin olan, birçok din ve milletten insanların bir arada sakince yaşadığı çok güzel bir şehir. Şehirde cami, sinegog ve kiliseleri birbirlerine çok yakın mesafelerde rahatlıkla görebilirsiniz. Fakat Saraybosna, sürekli savaşların parçası olmuş veya arasında kalmış.  Ama en büyük yarayı 1992-1996 yılları arasında yaşanan olaylardan almış. Bunların en büyüğü olan Srebrenica katliamı dünya sahnesinde yer alan en kanlı olaylardandır ve en az 8372 Boşnak vatandaşının öldürüldüğü kayıtlarda belirtilmektedir. 2004 yılından itibaren şehir bir toparlanma ve yenilenme sürecine girmiş ve şimdiki halini almış.

BBu tatsız bilgilerden sonra devam edecek olursam arabamızı ara sokaklardan birine park edip hem ufak bir şehir turu, hem bir şeyler içmek ve interneti kullanmak (en önemlilerinden biri) için başlıyoruz gezmeye. Çarşıya iner inmez ilk gördüğüm manzara çok hoşuma gidiyor! :)


Galatasaray Lokantası 


Önce bir şeyler içmeye karar veriyoruz. Bir döviz bürosundan paralarımızı değiştirip (1€=2KM Ağustos 2015) çarşı içerisinde bulanan Cafe Ayna'ya oturuyoruz ve Boşnak kahvelerimizi söylüyoruz. Görünüm ve sunum olarak bizimkiyle aynı olan kahvenin sadece yapılışı farklı. Bizim gibi soğuk sudan kaynatmayıp sıcak sudan hazırlıyorlar.


Kahveler içilip yol yorgunluğu atıldıktan sonra başlıyoruz gezmeye. Önce bir turist ofise uğradım. Türk olduğumu ve bir gün konaklayacağımı söyledikten sonra bana "Saraybosna'da 1 Gün" isimli Türkçe hazırladıkları harita ve gezilecek yerler listesini verdiler. Genelde gezilip görülecek yerler Başçarşı ve nehir kıyısında bulunuyor. Merkezi gezmek için 1 gün yeterli diye düşünüyorum. Eğer 2 veya daha fazla süreyle burada bulunacaksanız şehrin dışındaki diğer noktaları rotanıza eklemenizi tavsiye ederim.

Başçarşı'nın başlangıçı, şehrin simgelerinden Sebil


Başçarşı'ya inen ara sokaklardan biri.


Ufak bir kapalı çarşı





Gazi Hüsrev Bey Cami 



Başçarşı devam! 



Gezerken haliyle karınlar ufaktan acıkıyor. Bizde meşhur Boşnak Bürek'ini tatmak istiyoruz.


Peynirli ve kıymalı seçenekleri var. Fotoğrafta gördüğünüz bir tam böreği alıyorsunuz. Fiyatlar çok uygun ve gerçekten meşhur olmakta haklı. (Peynirli 1,5KM , Kıymalı 2KM) Herhalde şimdiye kadar yediğim en güzel böreklerden biriydi diyebilirim.
Nehir kıyısından yürümeye devam! :)




Latin Köprüsü
*NOT: Tarih derslerinden belki hatırlarsınız; ; 1914’te 1. Dünya Savaşının başlamasına neden olan Govrila Princip tarafından Arşidik Franz Ferdinand’a yapılan suikast bu köprüde olmuş.

Belediye binası






Sebilj -Sebil-



Saraybosna'da kalacak yerimiz yoktu. Couchsurfing'ten olumsuz cevap alınca hostel bulmak durumunda kaldık. Normalde hiç yapmam ama Hostelworld'da fiyata göre sıraladım ve en ucuz hostele gittik. (5€/gecelik) Hostel konum olarak merkeze çok yakın ama kesinlikle güvenliksiz ve korunmasız bir hosteldi. Zaten ayakkabılarım gece bıraktığım yerden çalınmıştı!!. Ben bir daha aynı hatayı yapmam, size tavsiyem sizin de hostel ararken öncelikle maddiyata değil de genel yorumları ve odanın durumunu değerlendirmeye almanız.


Akşamı hostelde değil dışarıda geçirmek istedik ve Couchsurfing toplantısı olduğunu öğrendik. Barda 20den fazla, farklı ülkelerden gelen gezginlerle oturup 2-3 saat zaman geçirdik ve otele geri döndük. Bira yaklaşık 3KM ve bence keyifli bir akşamdı. Bulunduğunuz şehirde bu tarz etkinlikleri de takip edip katılmanızı öneririm.




Sabah eşyalarımızı arabaya yerleştirdik, şişelerimizi doldurmak için tekrar Sebil'e geldik. Ortalık çok sakin, Güvercinler ve bizim dışımızda 5-10 kişi anca var.






Saraybosna'da gezilecek diğer yerleri sıralayacak olursam;

- Aliya İzzetbegovic Mezarlığı
- Umut Tüneli
- Saraybosna Sultan Cami
- Sultan Köprüsü
- Gazi Hüsrev Bey Cami
- Katolik Katedrali
- Fatih Cami
- Morica Han
- Eski Kütüphane

Sonraki durak: Mostar!

Sağlıcakla kalın, gönüllü kalın!

0/Yorumlar

Daha yeni Daha eski