Sert dalgalara dayanma gücü az olan ve Kurtuluş savaşında önemli bir rol oynayan Bandırma Vapuru, 01.05.1919'da İsmail Hakkı Durusu'yun kaptanlığında, Mustafa Kemal Atatürk'ü kurmaylarıyla birlikte 9. Ordu Müfettişi olarak İstanbul'dan alarak Samsun'a getiren gemidir.
İstanbul'dan Samsun'a doğru yaptığı yolculuk boyunca mümkün olduğu kadar kıyıya yakın bir rotada ilerleyen Bandırma Vapuru, 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü sabah 08.15'te Samsun'a, Reji İskelesi (Tütün İskelesi) açığına demir atmıştır. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları, taka aracılığı ile bugünkü Samsun Büyük Oteli ve Yaşar Doğu Spor Salonu arasında bulunan İlk Adım Anıtı'nın olduğu yerdeki Reji İskelesi'nden karaya ayak basmışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda atılan ilk adımlardan biri olarak görevini yerine getiren ve cumhuriyet tarihindeki yerini alan geminin birebir aynısı, günümüzde Samsun'un Canik ilçesinde, aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir.
Yeniden inşa edilen Bandırma Vapuru Müzesi 18 Mayıs 2003 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Orijinal Bandırma Vapuru'nun projesi kaynak alınarak 15 Nisan 2001 yılında bitirilen müze geminin, iç tasarımı ise Abdi Güzel tarafından yapılmıştır.
Samsun'da yer alan müze geminin bulunduğu alana belediye tarafından yapılan çeşitli eklemeler ve peyzaj düzenlemesi yapılmıştır.
Bu çalışmaların ardından alana Bandırma Vapuru ve Milli Mücadele Parkı Açık Hava Müzesi adı verilmiştir.
Bandırma Vapuru'nun tarihine bakacak olursak, 1878'de Glasgow'da yolcu ve yük vapuru olarak inşa edilen geminin ilk sahibi Dussey and Robinson şirketidir.
Firma, 'Torocaderto' adını verdiği vapuru 5 yıl kullandıktan sonra 1883'te Yunanistan'daki H. Psicha Preus firmasına satmıştır. 1890 yılında da firma bir başka Yunanlı firmaya bu vapuru satmıştır.
1891 yılında vapur kaza yapması ile batmıştır. Vapur aynı yıl 'Kymi' adıyla İstanbul Rama Derasimo firmasına satılarak, İstanbul limanına kayıt edilmiştir.
İstanbul'a gelmesiyle 1894 yılında Osmanlı'nın Deniz Yolları İşletmesi olan İdare-i Mahsusa'na nakledilmiştir. Vapura Türk bayrağı çekilerek, adına 'Panderma' denilmiştir. Gemi, Marmara Denizi kıyılarında; Tekirdağ, Mürefte, Şarköy, Karabigah, Erdek arasında yük ve yolcu seferleri yapmaya başlamıştır.
1910'da İdare-i Mahsusa'nın, Osmanlı Seyrüsefain İdaresi olarak statü değiştirmesiyle vapurun Panderma olan adı Bandırma olarak değiştirilmiş ve posta vapuru olrak görevlendirilmiştir. Gemi, 19 Mayıs 1919 tarihinde de Atatürk ve silah arkadaşlarını Samsun'a getirmesinin ardından yine posta gemisi olarak hizmetlerine devam etmiştir.
Bandırma Vapuru, 1924 yılında ise Türkiye Seyrüsefain İdaresi tarafından hizmet dışı bırakılmıştır. Bir süre sonra başından birkaç kez daha kaza geçmiştir. Yük taşımacılığı yaptığı tarihlerde İngiliz yapımı bir denizaltıya çarparak batmanın eşiğine gelmiştir.
Bu olayın üzerine gemi motorunun büyük bir arıza yaptığı kayıtlara geçmiştir. 1925'te ise bir Türk armatöre satılan gemi, aynı armatör tarafından 4 ay içinde Haliç Feneri'nde hurda olarak parçalanmıştır.
Yorum Gönder